Patronunuzla geçinmede güçlük yaşıyorsanız. “duygu yöneltimi” veya aktarımı yaşıyor olabilirsiniz. Duygu aktarımı, geçmişte kalmış, bitmemiş bazı işlere ait olan gerçek duyguları şimdiki zamana ve kişilere aktarmak anlamına gelir.
Duygu aktarımı, patronlara karşı sıkça duyulur çünkü onlar otoriteyi temsil eden figürlerdir. İşveren-çalışan ilişkisi, otoriteyle olan sürtüşmelerinizi tetikleyebilir. Mevcut ilişkiniz için uygun olmayan sert tepkiler verebilirsiniz.
Patronunuzun, bir şeyi farklı yapmanızı istediğini söylediğini düşünün. Kendinizi hemen “denetim altına alınmış” hissedersiniz. Asla bir şeyi doğru yaptığımı düşünmüyor. Ona göstereceğim, diye düşünürsünüz. Patronunuz bunu öylesine söylemiş olabilir. Ancak bu sözlerin tetiklediği duygular çok güçlüdür. Gerçekte bu etkileşim, anne babanız ya da öğretmenleriniz gibi, geçmişinizdeki otorite figürleriyle aranızdaki ilişkilerde çözemediğiniz sorunlarla ve bu sorunlarla ve bu sorunların yarattığı acıyla ilişkili olabilir.
Duygu aktarımı yaşadığınız bir ilişki başladığında, anne babanızla birlikteyken gösterdiğiniz bütün eski davranış kalıplarını ortaya dökmeye başlayabilirsiniz, fakat bu asla işe yaramaz. İşyerinizde çalışan değil. Çocuk olursunuz.
Sınırlara sahip olmak, duygu aktarımlarınızın sorumluluğunu üstlenmektir. Birisine karşı güçlü tepkiler duyduğunuzu anlarsanız, biraz zaman ayırarak içinize bakın ve bu duyguların tanıdık olup olmadığını anlamaya çalışın. Bu duygular geçmişteki birini hatırlatıyor mu? Anne veya babanız size böyle davranmış mıydı? Bu insanla aynı kişiliğime sahipler?
Bu duygularla başa çıkma sorumluluğu size aittir. Kendi duygularınızla yüzleşmeden karşınızdaki kişilerin gerçekte kim olduğunu dahi anlayamazsınız, çünkü onlara çarpıtılmış algılamanızla ve halledilmemiş meselelerinizin yarattığı duygularla bakarsınız. Duygu aktarımı olmadan insanları net bir biçimde gördüğünüzde, bu kişilere nasıl davranmanız gerektiğini de bilirsiniz.
Başka bir örnek ise, bir iş arkadaşı ile aranızdaki rekabete yönelik güçlü duygular olabilir. Bu, kardeşler arasında görülen ve hala süren bir rekabet gibi, geçmişten gelen bazı rekabetçi ilişkileri temsil edebilir. Hissettiğiniz güçlü duyguları her zaman kendi sorumluluğunuz olarak görün. Bu davranış sizi tamamlanmamış herhangi bir konunun çözümüne ve tedaviye götürür, ayrıca iş arkadaşlarınıza ve patronlarınıza mantıksızca davranmanızı engeller. Geçmişi geçmişte bırakın ve şu anda yaşadığınız ilişkilerle karıştırmayın.
Sınırlar – Syf: 225 Dr.John Townsend – Dr. Henry Cloud
Çoğumuz kendimizi zihinde konuşan ses zannederiz. Bunun temel nedeni o sesin yaşadığımız olaylara göre sürekli şekil değiştirmesidir. Yani o ses sizi bazen yargılar ama bazen de sizi motive edecek güzel şeyler söyler. Bazen de sadece yorumlar yapar. Hatta bazen kafanızda iki ses birbiriyle kavga eder; hatta siz de müdahale etmeye çalışırsınız. Ancak gerçek o seslerin [...]
11-İyileşme İçten Gelir Zorluklar ve acılar. Senin bütün olma yolunda geçireceğin sınavlardır. Bunun farkına vardığında, yaşamın kendisi insanın öğretmeni olacaktır. Her kriz, her düşüş ve her zorluk hem kusursuz, hem de eşsizdir. Yaşamımdaki bütün olayların tüm sorumluluğunu üstlenmem gerektiği açıklamasını kabullenmekte zorlandığımı gördüğünde, sert bir uyarıda bulundu. “Eğer sözlerim seni değiştirmezse, bil ki yaşam değiştirecektir. [...]
Birçok insan “imgeleme” teriminin tam olarak ne anlama geldiğini merak eder. Bazıları ise gözlerini kapatıp imgeleme yapmaya çalışırken gerçekten zihinsel bir görüntü ya da resim “göremedikleri”için kaygılanırlar. “İmgeleme” terimine saplanıp kalmayın sakın.Zihinsel olarak bir görüntü, bir resim görmek kesinlikle gerekli değildir. Bazıları gözlerini kapatıp bir şeyleri imgelediklerinde çok net ve keskin görüntüler gördüklerini söylerler. Diğerleri [...]
İstisnasız olarak karşılaştığımız herkes, yüzeydeki davranışı her nasıl olursa olsun koşulsuz sevgi deneyimi arar. Nefret dolu olsalar bile şahit olduğumuz, onların sevgi için yanlış yönlendirilmiş yakarışlarıdır. Başlangıçta bu bizim için aşikar olmayabilir. Çünkü koşulsuz sevgiyi gerçekleştirmek için sergilediğimiz davranış aslında nadiren kendimizin aradığı koşulsuz sevgiyi yansıtır. Davranışlarımızın sevgiyi hep başkalarından almak üzere düzenlenmiş olduğunu ve [...]
SINIRLAR
Patronunuzla geçinmede güçlük yaşıyorsanız. “duygu yöneltimi” veya aktarımı yaşıyor olabilirsiniz. Duygu aktarımı, geçmişte kalmış, bitmemiş bazı işlere ait olan gerçek duyguları şimdiki zamana ve kişilere aktarmak anlamına gelir.
Duygu aktarımı, patronlara karşı sıkça duyulur çünkü onlar otoriteyi temsil eden figürlerdir. İşveren-çalışan ilişkisi, otoriteyle olan sürtüşmelerinizi tetikleyebilir. Mevcut ilişkiniz için uygun olmayan sert tepkiler verebilirsiniz.
Patronunuzun, bir şeyi farklı yapmanızı istediğini söylediğini düşünün. Kendinizi hemen “denetim altına alınmış” hissedersiniz. Asla bir şeyi doğru yaptığımı düşünmüyor. Ona göstereceğim, diye düşünürsünüz. Patronunuz bunu öylesine söylemiş olabilir. Ancak bu sözlerin tetiklediği duygular çok güçlüdür. Gerçekte bu etkileşim, anne babanız ya da öğretmenleriniz gibi, geçmişinizdeki otorite figürleriyle aranızdaki ilişkilerde çözemediğiniz sorunlarla ve bu sorunlarla ve bu sorunların yarattığı acıyla ilişkili olabilir.
Duygu aktarımı yaşadığınız bir ilişki başladığında, anne babanızla birlikteyken gösterdiğiniz bütün eski davranış kalıplarını ortaya dökmeye başlayabilirsiniz, fakat bu asla işe yaramaz. İşyerinizde çalışan değil. Çocuk olursunuz.
Sınırlara sahip olmak, duygu aktarımlarınızın sorumluluğunu üstlenmektir. Birisine karşı güçlü tepkiler duyduğunuzu anlarsanız, biraz zaman ayırarak içinize bakın ve bu duyguların tanıdık olup olmadığını anlamaya çalışın. Bu duygular geçmişteki birini hatırlatıyor mu? Anne veya babanız size böyle davranmış mıydı? Bu insanla aynı kişiliğime sahipler?
Bu duygularla başa çıkma sorumluluğu size aittir. Kendi duygularınızla yüzleşmeden karşınızdaki kişilerin gerçekte kim olduğunu dahi anlayamazsınız, çünkü onlara çarpıtılmış algılamanızla ve halledilmemiş meselelerinizin yarattığı duygularla bakarsınız. Duygu aktarımı olmadan insanları net bir biçimde gördüğünüzde, bu kişilere nasıl davranmanız gerektiğini de bilirsiniz.
Başka bir örnek ise, bir iş arkadaşı ile aranızdaki rekabete yönelik güçlü duygular olabilir. Bu, kardeşler arasında görülen ve hala süren bir rekabet gibi, geçmişten gelen bazı rekabetçi ilişkileri temsil edebilir. Hissettiğiniz güçlü duyguları her zaman kendi sorumluluğunuz olarak görün. Bu davranış sizi tamamlanmamış herhangi bir konunun çözümüne ve tedaviye götürür, ayrıca iş arkadaşlarınıza ve patronlarınıza mantıksızca davranmanızı engeller. Geçmişi geçmişte bırakın ve şu anda yaşadığınız ilişkilerle karıştırmayın.
Diğer Yazılar
Bırak Gitsin
TANRILAR OKULU
NASIL İMGELEME YAPMALI?
VAROLUŞ SÜRECİ